Mehmet DEMİR yazıyor...
HAK ETMEDİK !
Aldığımız üç galibiyetle lige fırtına gibi başlayıp herkesin saygısını kazandığımız grubumuzda Kurtuluşspor karşısında hiçbir varlık gösteremeden kendi sahamızda 1-0 mağlup olduk.
Rakiplerimizi gördükçe, tanıdıkça grubumuz hakkında daha net bilgiler elde ediyoruz. Grubumuz nispeten iddiasız, genelinde mütevazi mahalle takımlarından ve küçük camialardan oluşan bir grup. Kütahyaspor’un forması, adı, şanı büyüklüğü bile şampiyonluğa oynamak için yeterli bir sebep. Kendi ellerimizle grubu oluştursak bu kadar kolay bir grup bulamazdık.
Hazır böyle bir grup bulmuşken işin ciddiyetini elden bırakmadan hedeflediğimiz layık olduğumuz üst liglere çıkmamız gerekir.
Geçen haftaki DPÜ Spor kadrosunda yer alamayan Azmi, Sego’nun yerine ilk on birde maça başlarken, Burçin 18 kişilik kadroda yer aldı. Tavşanlı maçında aldığı darbe sonrasında burnu kırılan Azmi, maske ile sahada görev aldı. Kütahyaspor’dan geçen hafta ayrılan Derviş, Kurtuluşspor’da kaptan olarak sahaya çıktı. Rakibimizin gücünü ve iddiasını buradan da ölçelebiliriz.
Kütahyaspor’u ilk defa bu kadar ciddiyetsiz gördüm. Maçın başından itibaren baskılı futbol oynayan Kütahyaspor’un yerinde yeller esiyordu. Maç boyu dengede giden karşılaşmada son dakikalar haricinde rakibimize hiç baskı kuramadık. Orta sahamız üretemedi, kanatlarımız etkisizdi. En etkili olduğumuz duran toplarda bile hiçbir varlık gösteremedik. Cumali maç boyunca Simbo’nun markajından kurtulamadı, hiçbir hava topunu alamadı. Azmi maske ile oynamanın verdiği dezavantajla ikili mücadeleleri hep kaybetti. Son haftaların en başarılı isimleri Erkul ve Rıdvan’ın çabaları da yeterli olmayınca mağlubiyet kaçınılmaz oldu.
Son üç maçında ilk dakikalardan itibaren rakibini bunaltan Kütahyaspor’u bu maçta sahada göremedik. Kurtuluşspor beraberlik için çıktığı maçta her geçen dakika direncini artırarak maçın içinde kaldı, sert futbollarıyla Kütahyaspor’u yıldırdı. Düşünün artık 18.dakikada Enes Nalbantoğlu’nun üstten auta çıkan şutuyla ilk ciddi atağımız gerçekleştirdik. 30.dakikada ise Erkul’la sol taraftan başlayan atağımızda ceza sahası içinde topla buluşan Rıdvan’ın şutu üst direkte patladı. İlk yarıda başka da rakibi tehdit edecek ciddi bir pozisyon bulamadık.
Rakibimiz Kurtuluşspor’un futbol oynamak yerine, oynatmamaya yönelik görüntüsü vardı.
44.dakikada Hakan’la sol taraftan gelişen ataklarında ceza sahasına girerken topla buluşan Mertcan’ın şutu az farkla auta çıktı ve ilk yarı 0-0 sona erdi.
İkinci yarıya da tutuk ve isteksiz başladık. Rakibimiz orta sahayı elinde tutarak; Ali, Hakan, David ve Mertcan’la sürekli önde basarak sert futbollarıyla oyun kurmamıza müsaade etmediler.
Kurtuluşspor’un kalecisi İzzet saatli bomba gibiydi, sürekli hatalı çıkışlar yaptı ama değerlendiremedik. Cılız gelişen ataklarımızda günün başarılı isimlerinden Davio Simbo’yu geçemedik. Gol atamadıkça stres yaptık, 73.dakikada kendi yarı sahamızdan topla çıkan Hasan topu Hakan’a kaptırdı, faul verilebilecek bir pozisyondu, hakem devam dedi, Hakan’ın şutu az farkla auta gitti.
80.dakikada ise rakibimiz kazandığı penaltıyı Davıd’le gole çevirdi ve maçtan 1-0 mağlubiyetle ayrıldık.
Maçın hakemi takdir haklarını bizden yana kullanmasa da, oyuna pek etki etmedi, penaltı temizdi. Hak ederek sahadan mağlubiyetle ayrıldık, galibiyeti hak ettirecek pek varlık gösteremedik.
Köprünün altından daha çok sular akacak, bu ilk mağlubiyetimizle de kalmayacak, ligin daha başındayız. 4 maçta gördüğüm kadarıyla forvete ve orta sahada üretken bir futbolcuya ihtiyacımız var. Beklenmedik bu mağlubiyetten çıkaracağımız derslerle yolumuza devam edip hedefimize ulaşacağız.
Hiç kimse kendisini dev aynasında görmesin bu şanlı arma bile tek başına şampiyonluğa oynar.
Saygı ve sevgilerimle.
|