BECERİKSİZ AYAKLAR..(20.11.'11)
Pazartesi, 21 Kasım 2011 00:34

    -BECERİKSİZ AYAKLAR- (20.11.2011)

 Geçen hafta Sağlıkspor'u yenmesi gereken maçta yenemeyen Kütahyaspor, belki de kırılma maçında İznikspor'a konuk olacaktı. Sakatların büyük bölümünün iyileşmesi maç öncesi umutları biraz artırıyordu.

 Sabah erkenden kalkıp İznik'in yolunu tuttuk. İznik stadyumunun büyük bir kapalı tribünü vardı ve iki taraflıydı. Ancak emniyet bizi oradan çıkarttı. Karşı tarafta tarla gibi biyerden maçı izlemeye gönderdi. Misafir anlayışınız bu mu diye sormak istiyorum, zaten kendilerine de sordum. Türk insanı misafirperverdir. Kendi yerde yatıp misafirini yatakta yatırır, ama İznik'te örf ve adetler epeyce değişmiş.

 Helikopter pisti yapılacağı için heryere kumlar dökülmüş. Ayakta telörgünün dibinde dikildik. Emniyet ve İznikspor camiası bize bu muameleyi yapsalarda oradaki polis memurlarına teşekkür ediyorum. Gerçekten çok insanca davrandılar. Teşekkür ederim. Ama olduğumuz yerde su bile yoktu. Yani ölmeye kalksan su bulamayacaksın, öyle bi yer.

 Neyse gelelim maça... Geçen hafta takımın kazanamama sebebi sakatlıklar sebebiyle, devşirme sağ ve solbekle oynamamız demiştik. Ama kadroyu görünce teknik heyet bir hafta boşuna idman yaptırmış diye düşündüm. Hasan Tosun ve Murat Elmas kulubüdeyken yine solbek Erhan'a sağ bek Selim'e emanetti.

 Maça İznik biraz baskın başlasa da kontrolü elimize almamız uzun sürmedi. Ancak hücumda etkinlik gösteremedik. Hakan Demir takımı eksik oynattı. Mücadele bile etmeye mecali yoktu. Attığı üç pasta rakibe giderken diğer üç buluşmasında da faul yaptı. Daha 30.dakika da oyundan çıkması gerekirdi.

 Murat Korkmaz ile Adem kanat değiştirdikten sonra iki pozisyon bulduk Murat getirdi Adem'in ayağından kaçtı.

İkinci yarıya mutlak oyuncu değişikliğiyle başlarız diye bekliyordum ama aynı düzende başladık. Bu devrede maçın hakemleri de enteresan kararlar vermeye başlayınca takımımız moral olarak da düştü. Nihayet o dakikaya kadar hata üstüne hata yapan teknik kadro Hakan Demir ile bu işin olmayacağını anlayıp Murat Elmas ve Hasan Tosun'u sahaya sürdü. Adem'de kenara geldi.

Bu olur olmaz Elmas'ın güzel kafa vuruşu direkten döndü. Hemen arkasından Yasin'in enfes ortasında Elmas bomboş pozisyonda topa kafayı iyi vuramadı.

Oyun kontrolü elimizdeydi rakibi yanaştırmadık ama biz de ileride becerikli olamadık. Hakemin de kontrolden çıkan kararları sayesinde istediklerimizi yapmakta ve baskı kurmakta zorlandık.

 Ancak sarı kartı olan ve maç lehimize dönmedikçe agresifleşen yasin'in atılacağı artık gün gibi aşikardı. Teknik heyet orda da bir değişikliğe gidebilirdi.

 Son saniyelerde maç boyunca kusursuz oynayan İlyas Burak Sağkan'a resmen "kal" geldi. Önündeki topu tutmaya gitmeyince rakip oyuncu cezayı kesti. O dakika da yenilen golün zaten telafisi mümkün değildi. Yasin'de uzun uğraşlar sonrasında kırmızı kart görmeyi başardı.

 Kütahyaspor yine büyük umutlarla başladığı sezonda ve futbolcularına verdiği sözleri en kusursuz tuttuğu sezonda bu kez çok erken, ununu eleyip eleğini astı. Kimse 6 puan var 2 galibiyet falan demesin. Bu takımın bırakın seri galibiyetleri iki maç üst üste kazanması mucizelere bağlı.
Çünkü bu takım transfer sezonunda doğru hiç bir şey yapamamış. Takımın skoru değiştirecek orta saha ve forvet ihtiyacı varken bu ihtiyacı karşılayacak oyuncular alınmamış. O yüzden de baskılı oynasak bile maç lehimize dönmüyor.

 Yönetimin bu gidişatı düzeltmek adına bazı kararlar alması gerekli gibi gözüküyor.

 İlyas Burak Sağkan: Maç boyu kusursuz oynayan Burak son saniyede kendisine yakışmayan hatasıyla beraberlik serisine baş kaldırdı.

Selim Açıkbaş: Savunmada kusursuz oynayıp rakibe nefes aldırmayan Selim yeri olmayan sağbekte yine tek hücum organizasyonunda bulunamadı. Çok da şaşırtıcı bir durum değildi.

 Barış Arinci: Oyun karakteriyle Kütahyaspor'a yakıştığına inanıyorum. Hırslı ve tüm takımı motive eden yapısı var. Ama kendi görevini yerine getirmede aynı başarıda olduğunu söylemem zor. Topu oyuna sokamaması zaten türk futbolunda bulunan bir sorun olduğu için hiç saymıyordum da bir stoperin topu yere indirmeden havada karşılaması sanırım stoperin yapması gereken en önemli şeydir. Onu yapamayan bir stoper az gördüm. Her top önce yere düşüyor sonra ya Barış koşup arkasına yetişiyor ya da Cihat arkasını topluyor.

 Cihat Öztürk: Takımın yine en iyilerindendi.

 Erhan Özoğlu: Maçta babası da yanımızdaydı, bir ara "oğlum biraz hücuma çık" dedi. Erhan geçen haftaki kadar etkisiz değildi. Kötü oynamadı, yeri olmayan bölgede.

 Adem Zengin: Rakibin ağır savunmasını alt edebilecek oyuncularımızdan biriydi. Maça da hızlı başladı herkes Adem bu maçı koparır diye düşündü. 2 yıldır olduğu gibi Adem yine arefeyi gösterip bayramı göstermedi, devamı gelmedi.

 Mehmet Korkmaz: Maç boyunca kendi ekseni etrafında sanırım 150 kere döndü. Attığı 10 pasında 8'i geri pastı. Kütahyaspor teknik heyetinin adını gözü kapalı tahtaya yazdığı ve o bölgeye 3 senedir transfer bile yapmadığı Mehmet Korkmaz maçın skorunu değiştirmek için birşey yapamıyorsa suçlu değil.

 Yasin Yılmaz: Kütahyaspor'un en iyilerinden biriydi. Çok top kazandı uğraştı didindi. Ama maç kazanamamaya artık alışmış olması gerekir. Zira bu takım zaten kırkta bir maç kazanıyor. Bu kadar gerilmesine gerek yok. Kafası yarık oynadı fedakarlık yaptı maç bitiminde hastanede soluklandı. Ama agresifliği kafaya aldığı darbeden değil.

 Murat Korkmaz: Yine ayakta kalan isimlerden biriydi. İyi oynadı ama yanında ayak uyduracak kaliteli ayak bulamayınca elinden bişey gelmedi.

 Burak Karadeniz: Mücadelesine rağmen pozisyona giremedi. Diğer arkadaşları onu besleyemedi. O da kayboldu gitti.

 Hakan Demir: Bir insan kötü oynarda ktü koşamaz denir ya, bu işin özetiydi. Hakan bugün giydiği formayı haketmedi.

 Murat Elmas: Formsuz döneminde bile skoru değiştirebilecek bir kaç adamdan biri olduğunu gördük. Etkili olmaya çalıştı. Takım biraz derlenip toplandı.

 Hasan Tosun: Pek ayakta kalamadı. Sakatlığın etkisi çok belirgindi.

 Ömer hakkında fikir sahibi olacak kadar sahada kalmadı.

Şartlar çok iyi olmasa da bu takımın orta saha ve forvetine en yakın transfer döneminde "tecrübeli" adam alınmalı. Papaz korkusundan çekinirken "gençlerin triplerini" çekmeye mecbur kaldık.

Pazar, 27 Kasım 2011 19:09 tarihinde güncellendi
 

ZİYARETÇİ SAYACI

BUGÜN51
DÜN151
BU HAFTA331
BU AY485
TOPLAM5335801

jbc vcounter

Şu An Kaç Kişiyiz

Şu anda 20 ziyaretçi çevrimiçi
Powered by ArtTree

İletişim