YORUM: PENALTIYI KİM ATARDI? (28.04.08)
Yazar Administrator   
Pazar, 30 Kasım 2008 21:48

PENALTIYI KİM ATARDI???

Şimşek koca sezon evinde Burdur, Oyak ve Ereğli gibi alttaki takımları
yenememiş ve son 2 haftaya sinir-stres içinde girmişti.
Rakip 5 senedir daha bir kez bile yenemediğimiz, grubun şampiyonluk adayı
Denizli Belediye idi.
Kalecisi İsmail Şahmalı'dan başlayında, Kral Koyugölgesi'ne kadar tam bir
takım olan Denizli Belediye..
İşi ciddiye almışlar, şehire 3 gün önceden gelmişler..Galibiyet primlerini,
dolayısıyla da şampiyonluk primlerini duysanız dudağınız uçuklar...

Maça verilen hakem Anelka'nın kolunu görmeyen gittiği yerlerde stattan
polis eskortlarıyla kaçırılan, Süper Lig fiyakalı Özgüç Türkalp...

İki hafta önce yaptıkları eylemle milletin 'tü kaka' olarak gördüğü
Grup Mavi Şimşek gönüllü olarak maçtan bir gün önce Kütahyaspor
aşkıyla Kütahya'nın sokaklarını bir bir arşınlayıp bilet satma girişiminde

 bulunmuştu.Akşama kadar gidilmeyen yer kalmamış ve biletlerin hatırı

sayılacak bölümü tüketilmişti.Buradan da anlaşılacağı gibi, maç günü ilgi

 üst düzey olacaktı.

Uyku tutmadı, sabah olmadı...Havanın aydınlandığını gören
Dumlupınar Stadyumu'nun önünde volta atmaya başladı.
Ya alacaktık, ya da alacaktık.
Kütahyaspor'un otobüsü o sırada göründü..Kendilerini alkışlayan
taraftarlara tepki olsun diye hiç umursamadı otobüstekiler..
Maça daha bir saat kadar zaman varken Dumlu Arena'nın
etrafında iğne atsan yere düşmüyordu.
Kimisinde bir panik, sağa-sola amaçsız gidip geliyor..
Kimisi tırnaklarını yemeye daha o saatte başlamış..
Grup Mavi Şimşeğin gençleri ise şehrin
sokaklarında sanki maçı kazanmışcasına sesini tüketiyor..
İnsanların ilgisini çekiyor..
Taraftar inanmış, taraftar şimşeğin düşmesini istemiyor..
Öyle ki,
daha kaç gün önce tartakladığı futbolcuları sırtlarında taşımayı
bile vaadediyorlar, Kütahyaspor sevgisiyle!..

İstasyon caddesinde boylu boyuna uzanan uzun bilet kuyrukları,
stat giriş kuyruğuna karışmış..Yağmur hafiften çiseliyor, aynen geçen
sezon ki Göztepe maçı gibi..Şimşek çakmalı diyor herkes..

Öyle ya da böyle bir türlü geçmeyen dakikaların sonunda takım

sahaya çıkıyor...Taraftarı bir kez daha hiçe sayarcasına yedeğiyle,

hocasıyla, kalecisiyle, golcüsüyle sarmaş dolaş olup
galibiyet yemini ediyorlar..
Üstlerinde Kütahyaspor forması varya alkışlıyor bütün stat o yüzden...

''Anelkazede Özgüç'ün'' düdüğüyle maç başlıyor..

İnanılmaz bir hırs, akıl almaz bir heyecanla saldırıyor
Kütahyaspor'un 11 futbolcusu..
Tekmeye uzanan kafalar, bizim kafada da bazı soru işaretlerini
beraberinde getiriyor..

Pardon, Ereğli maçında neredeydiniz ??...??

Fatih Tüfek'in kendi yarattığı frikikteki müthiş bazukasını
İsmail Şahmalı klasına yakışır şekilde çıkartsada yaklaşık
3 dakika acısından elini
sallayıp durdu...
Kendisini sallamayan futbolculara genciyle, yaşlısıyla delicesine
destek veriyordu Kütahyaspor taraftarı..Daha önce sitemizde ki
üyelerle Side'de muhabbet edip, öyle bir taraftarı 3.ligde
görmedim diyen Denizli Belediye kalecisi İsmail'i zorlayamadığımız
anlarda, gözlerinin Dumlu'nun tribünlerine çevrildiğide
dikkatlerimizden kaçmıyor..
Kim bilir ne diyor içinden?
''Ah bee ben oynayacaktım şimdi bu takımda''
dememiş olamaz bence!..

Kütahyaspor yaralı aslan gibi saldırsa da bu bilinçsiz baskısının

 sonucunda tecrübeli rakip golle burun buruna geldi.Ama Kütahyaspor
ağlarını bu güne kadar 6 maçta 7 kez sarsan hayran olduğum
Fatih Koyugölge 'atarım rahatlığıyla' topa iyi vuramadı.

İkinci devrenin başlamasıyla Kütahyaspor takımı kazanma isteğini
sürdürdü.Trübünlerde ki inanılmaz destek benim bile tüylerimi
diken diken etti.Görünce arkamda en az altmış yaşını devirmiş
dedenin kendisini parçaladığını, kendimi daha bir sorumluluk sahibi
patlatmışım gırtlağımı...

Denizlispor taraftarı da hafta sonu Belediye'nin otobüs,
maç ve yemek paraları bizden demesiyle tam günlük bir
Kütahya seyahati fırsatını tepmemişler..
90 Dakikalık bölümde bir türlü tükenmeyen konfetileriyle
Dumlu'nun zaten yerinde duramayan tribünlerinin renklenmesine
katkıda bulundular...Taşkınlık yapmadılar..İlk kez Kütahya'ya geldiler..
sayılır bir topluluktu Belediye takımı için.

Sol kanatta adeta topla sevişen futbolcularımız, top aşkıyla
asıl görevleri olan orta yapmayı bile unutunca Özgür Polat
ancak orta sahadan kendisine şişirilen topları indirdi..
Hava hakimiyeti on numaraydı.Ama
yerden de bir o kadar eksi ondu...
Göktürk'ün maç boyunca ancak bir kez yapabildiği ortaya
Özgür Polat, vurayım mı, indireyim mi?? diye düşünürken
ikisinin arasında birşey yaptı..
Topu kale direği köşesine yumuşattı...
Tribünler goool diye ayağa kalkadursun Denizli Belediye savunması
çizgiden topu çıkarmıştı bile...

Gelelim o son dakikalarda ki Anelkazede'mizin verdiği kararlara..
Çağdaş sağdan ceza sahasına girdi, birden yerde kaldı..
Bana sorarsanız maçın hakemi olsam devam derdim..
Sonraki el pozisyonlarına , Anelka'nın koskoca kolunu göremeyen,
Denizlili'nin elini nerden görecek..
Kaldı ki devam kararlarında hakemle aynı fikirdeyim...
Ama Çağdaş'ın pozisyonuna penaltı kararı daha yakındı..
Belki de olmasını istediğimiz için o kadar yüklendik...
Ama ''ben Süper Lig hakemiyim, 7-8 bin
kişilik koroya boyun mu eğerim?'' düşüncesiyle Türkalp,
eliyle şöyle bir 'oyna oyna' işareti yaptı..Son düdükle beraber 31. maçta
geride kaldı..
Yine kazanamayarak, yine gol atamayarak!..
Hatta ve hatta yine
orta bile yapamayarak...

Ama birden saha karışıverdi..Şiddete karşı çıkarak Bursa, Eskişehir
otellerinde kalıp Kütahya'nın yolunu unutuveren Kütahyaspor
oyuncuları Özgüç Türkalp'e saldırmaya başladı..Allah Allah, bunlar
değilmiydi, GMŞ'ye piskopat gözüyle bakan? Ne olacaktı yani,
polis olmasaydı meydan dayağı mı çekecektiler Özgüç Türkalp'e??
Ayıp, yakışmadı...
Bunun adı spor, şiddetin sporda yeri yok(!)..

Şu da bende büyük bir merak konusu..
Olmayan şey üzerine konuşmak yersiz ama, hakem penaltıyı vermiş olsaydı
topun başına kim geçerdi?
İsmet mi? Oğuz mu? Özgür mü? Yoksa Önder mi??
 Bence biz o penaltıyı kazanmış olsak topun başına geçecek
sorumluluk sahibi futbolcuyu en az 5 dakika bulamazdık!..

Vee yine son maça kaldık...Gol atamayan , orta yapamayan, şehirde
konaklamayan takımımızla Torbalı deplasmanından 3 puan getirmek
zorundayız..Getiremez miyiz? Elbette getireceğiz!
Şimşek kümeye mi düşermiş hiç?? komik olmayın!..Doğanın kanununa
aykırı bu söylediğiniz..Balıkesir Aydın'ı yenerseymiş, Muğla Reno'ya
teperseymiş falan filan hikaye...Kütahyaspor Torbalı'yı yenecek
ve kendi işini kendi görecek..İşte o kadar!

Benim stat sefamı, benim deplasman cefamı, bizim bir
bardak suyu hiç tanımadığımız 5 kişiyle paylaşma mutluluğumuzu
kimse elimizden alamaz..
Ne Oyak, ne Aydın..Ne de şiddet karşıdı hakem dövme yanlısı
Kütahyaspor futbolcusu!
*******
 NOT:Bu yazı eski sitede 8421 kez okundu..

Çarşamba, 30 Kasım 2011 23:38 tarihinde güncellendi
 

ZİYARETÇİ SAYACI

BUGÜN541
DÜN1569
BU HAFTA6550
BU AY44244
TOPLAM5112805

jbc vcounter

Şu An Kaç Kişiyiz

Şu anda 35 ziyaretçi çevrimiçi
Powered by ArtTree

İletişim